KADIN



             

DÜN KADINDI,BUGÜN DE KADIN,YARIN DA KADIN OLACAK

 

Hayatta her şey tektir ve aynı şeydir.Yüzyıllardan bugünlere pek çok şey değişmiş gibi görünse de,çağlar atlanmış bile olsa yaşananlardaki öz hep aynıdır,hep başa döner hayatlar,özüne döner.

Kadın yaradılışı gereği bir ışıktır.Işığını saçmak ister hep.Kimisi en yakınındakine,yavrusuna vermek için çabalar ışığını,kimisi tüm dünyaya.Her kadının emelidir bir çift gülen göz olmak,gülümsetmek hüzünle bakan tüm gözleri.

Günümüz kadını yaşadığım,tanıdığım coğrafyada da sevgili diye tutulur,bazen eş olur adı,bazen karım diye hitap edilir kendisine.Sevgili denir de sevilmez aslında pek,sadece tutulur bir mekanda,sevilseler de sevildikleri söylenmez genelde kendilerine.Yalanlarla avutulurlar,kandırılırlar,evet.İki kişilik hayat yaşadıklarını sanırlar yıllarca,ama bir gün görürler ki sadece kendini sevgili,eş diye tutanların hayatını yaşamışlar,kendi özleri alınmış ellerinden,fark etmemişler bile.

Günümüzde kadın evi,eşi,çocukları için ışık olmaya çabalarken,çark başka yönde,kadının aleyhinde işler sürekli.Kadın yine farkında değildir.Aldığı sorumluklara kaptırmıştır çünkü kendini.Bir gün ışığını kendine çevirdiğinde yıllar sonra,bakar ki giden yıllarla birlikte kendisi için elinde kalan sadece büyük bir boşluk.Eskisi gibi köle pazarlarında satılmamıştır belki, ama kendine sunulan,toplumun öngördüğü,toplumdan öğrendiği gibi yaşadığı hayatla yıllar sonra baş başa kaldığında, Birden tel örgülerle çevrilmiş,elleri,kolları bağlanmış olarak bulur kendini.Gitmek ister gidemez.Yatırımını kendine yapmamıştır ki nereye,neyle gitsin.Bağırmak ister bağıramaz,haykırması gerekirken susar,susmak zorunda kalır,susturulur.

Adına engizisyon denmese de yaşadığımız toplumda da yok mu o labirentler? Ağır yasalar iyi insanlar için işlemiyor mu? Günümüzde de bakılmaz mı kadının benine,gözüne,saçına.Hatta bazen ve hatta çoğunlukla bunu kadınlar,erkeklerin anneleri yaparlar.Sonra aynı kadınlar,belki başka özden geldiği için,belki kendisi gibi olmadığı içini,belki kıskançlığından ve de daha değişik nedenlerle,aslında toplumundan öğrendiğini yaparak,belki de kendince oğlunu koruduğunu sanarak,cadı damgasını vurmaz mı kadına?Ya da o kadınların erkek çocukları, bu kadın haklarını savunabiliyor,bu kadının bir beyni var,bu kadın düşünüyor diye cadı demez mi,annesinin beğenip de kendisinin de onayladığı kadınına?Oysa her kadın bir prensestir,kadını cadı yapan çevresindekilerdir aslında, eskiden de şimdi de.

Belki Nene Hatun gibi memesindeki bebeğini bırakıp düşmana karşı savaşmak zorunda kalmamıştır günümüz kadını.Ama çocuğuna hamileyken,çocuğunu emzirirken düşman askeri değil,kendisine karım diyen insanla savaşmak zorunda kalmaz mı çoğu kadın günümüzde?Çok cesur da davranamaz günümüzün kadını,ağlayamaz bile.Çünkü bilim öğretmiştir ona daha karnındayken bile yavrusunun onun her türlü ruh halinden etkileneceğini.Günümüzün annesinin ağlamaya bile hakkı yoktur.Susar günümüzün kadını, yine susar.

Belki Jan Dark gibi ülkesi için savaş vermemiştir günümüzde, yaşadığım coğrafyada kadın.Ama savaş sadece düşman askeriyle,silahla olmaz ki?Günümüz kadını kendi yalnızlığının,kendi sevdasının,kendi özgürlüğünün savaşında bile günahkar ilan edilir,soyutlanır,hatta kendi memleketinde belki ağabeyi,kardeşi tarafından öldürülür hunharca,külleri havaya savrulmasa da,gurur verir ya ölümü en yakınlarına.

Her kadın bir Eftelya’dır.Dış görünüşüne bakmadan bir yudum suyla da olsa kendisine ihtiyaç duyan herkesin yanındadır. Noturdam da sığındığı çan kulesindeki Guazzimos’un göreceli çirkinliği onun umurunda bile değildir.Çünkü o sevgiyi görselliğe göre değil, içsellik boyutuyla değerlendirir. En olumsuz koşullarda bile yüreği güzeldir hep.Hatta tüm saflığı ve iyi niyetiyle demez mi <kocamdır,döver de söver de diye>.

Hepati günümüzde de Hepati,değişen birşey yok yine.Yine kadın dini siyasete alet edenlerce kullanılır,kısa bir aradan sonra kadın yine kadavra bir yana, erkek hastanın kulağına bile bakamaz duruma getirilmeye çalışılmaktadır din sömürücüleri tarafından.

Kısacası kadın yıllar, yüzyıllar sonra hep aynı kadın.Günümüzde de her kadın değişik şekillerde benzer zulümleri yaşıyor,yaşayacak.Yüzyıllarca çocuk doğuran,doğurduğu çocuğun daha iyi bir hayat süreceğini hayal eden kadın hala yanılmakta.Değişen sadece Oriana Follaci'nin dediği gib<boktan bir kaloriferli evde oturabilmek>oldu günümüzün kadını için belki.O da az bir kesim için geçerli.

Ama ben dahil bütün kadınlar herkes için bir çift gülen göz olabilmek yolundaki çabalarına yine devam edecek. Zulmün bugünkü ve gelecekteki kapkara bulutlarına inat.Çünkü ,evrende kadınlar, sadece kadınlar mücadeleyi bırakmazlar.Kadınlar asla pes etmezler.Asla…Tek sermayesi olan sevgiyi bulamasa da kadın, beyaz güvercinlerini uçurmaya devam edecektir.

DİLEK
              

           

 

         

                                          

 

 

 

 
Haberler-Gazeteler-Dergiler
 
Sitene Ekle
 
Hava Durumu
 
 
BAKTUBE.TR.GG
 
Bugün 31 ziyaretçi (200 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol