|
|
|
Gecemidir insanı hüzünlendiren,yoksa insanmıdır
hüzünlenmek için geceyi bekleyen ?
Bu sayfa hakkındaki yorumlar:
Yorumu gönderen::
murat
|
17.11.2008 14:39:05
|
Konu ilginç. Bana göre biraz arabesk bir varsayım gibi olmuş bu tartışma konusu. Her hüznün gece gelemeyeceği gibi, her gecenin de hüzün verdiği söylenemez.Daha doğrusu,kişilerin hüzünlenmesi için gecenin olması ya da geceyi beklemek şart olmasa gerek.Kişi, yalnızlığının doruk noktasında iken ,benliğinde yaşamış olduğu iç çatışmaların da etkisiyle hüzünlü bir moda geçer.Bu durumlar da özellikle yalnızlıkların ağır bastığı gece saatlerine denk gelir.Gecenin sessizliği , o derin yalnızlıkta yanına hüznü de alarak gelir.Bu mutlak değil tabiî ki.Aynı durum gündüz de pekala olabilir. Benim kişisel kanaatim hüzünlenmenin gece ile doğrudan birebir bağıntısı yok.Ama kimilerine göre, hüzünlenmek için gecenin nesnel koşulları daha uygu olabilir.
|
|
Yorumu gönderen::
Yabangülü
|
17.11.2008 15:23:00
|
Bence konu değil ama bu konuya yapılan arabesk yorumu ilginç olmuş... Tabiki herkezin kendi düsüncesidir saygı duyulmalı ama bence kısa cümlerle cok sey anlatılabileceğine bir örnek buda.. Hüzün her daim yürekteyse ve bunu gece ortaya çıkarıyorsa gecenin günahı nedir ki,o sadece hüzne ortaktır... İnsan hüzünlenmek için geceyi değil tek başına kalmayı,kendini dinlemeyi bekler. Gündüz işinde, okulunda belli bir koşuşturma içinde kendini oyalamayı başarabilir belki fakat gece olup da o koşuşturmadan uzaklaşınca,kendisiyle kalıp iç sesini duyma fırsatı bunulunca hüzünlenir.Bu bakımdan hüzünlerin hep geceye tekabül etmesi çok doğaldır.Basta da söylediğim gibi eğer hüzün yürekteyse gecenin ne suçu var?
|
|
|
|
|
|
|
|
|